Avusturya'nın Salzkammergut bölgesinde, Wolfgang gölünün kuzeybatısında kalan St Gilgen kasabasındayız. Bu kasaba usta besteci Wolfgang Amadeus Mozart'ın memleketi ve meşhur müzikal Neşeli Günler'in çekimlerinin yapıldığı, yemyeşil tepelerle dolu nefes kesici bir yer.
Adeta rüya fabrikası diye adlandırabilinecek bu ev her mekanda malzeme kullanımlarıyla düşsel detaylar barındırıyor. Zaten son derece etkileyici tepelerin arasında büyülü bir ortama sahip, buna ek olarak da Münih'te faaliyetlerini sürdüren Silvestrin Design tarafından yapılan tasarım bu büyülü etkiyi iyice arttırmış. İç ve dış mekan bir simbiyoz içinde.
Doğanın içinde, tepelerin ve yeşil çayırların içinde modern bir kulübe gibi görünen bu evin cephesinde bolca cam duvar kullanılarak iç ve dış mekan mümkün mertebe birleştirilmiş. Böylesi bir yerde günümüz teknolojisinin olanaklarına rağmen doğadan kopuk olmak çok yazık olurdu. Öte yandan cam duvarlarla birlikte kullanılan ahşap paneller yapının bu ortam için fazla soğuk ve yabancı olmasını da engellemiş ve iyi bir uyum yakalanmış durumda. Cam duvarların sadece içeriye değil dışarıya da etkisi olduğunu söylemekte fayda var. Doğal güzelliği yansıtıcı bir ayna gibi işlev görmesi bir anlamda doğayla bütünleşmeyi de kolaylaştırıyor.
İç mekandaki duvarlar Avusturya'nın dağlık bölgelerinde sıkça karşımıza çıkan ahşap cepheleri hatırlatıyor. Seçilen mobilyalar, bu koyu renk ahşabın içinde kullanmak için çok ideal. açık renk ve modern tasarımlar mekanı aydınlatmış. Geniş beyaz halının üzerindeki büyük kanepelerin konforlu ve davetkar olduğunu da söylemeliyiz.
Bu mekanda dikkat çeken bölücü cam paravan ve onunla birlikte kullanılan bitkiler. Dışarıyı içeriyle bütünleşik algılamamıza ve biraz düşsel etkiler bulmamamıza sebep detaylardan biri bu.
Mutfak tezgahlarından birinin üzerini tamamen kaplayan pencere iç mekana bolca güneş ışığı kadar büyüleyici bir atmosferi, manzarayı da sokuyor. Ahşap duvarlara dingin bir kontrast yapmak üzere seçilen gri/mavi tezgah ve dolaplar yalın ve bütüncül tasarımıyla göz doldurmakta. bu U şeklindeki mutfağın ahşap bir parçayla tamamlamasıysa mekanda nitelikli dokunuşların usta ellerden çıktığını gösteriyor. Mutfağa eklenen bu ahşap barda yeşilliklere karşı edilen kahvaltıların ne kadar konforlu ve kaliteli zaman geçirteceğini tahmin edebilirsiniz.
Homify sayfalarında sıklıkla mutfakları da inceliyoruz, bunlardan biri olan Şık açık mutfak tasarımları yazısı da böyle açık mutfaklardan hoşlanıyorsanız ilginizi çekebilir.
Ahşap duvarların ve etkileyici bir atmosfer aydınlatmasının bir rüyada yürür gibi sizi içine alan bir koridor oluşturduğunu görebiliyoruz. Tünelin ucundaki ışık da hoş mekanlara açılıyor.
İstendiğinde uzun perdelerle karartmanın da mümkün olduğu yatak odası cam duvarlar sayesinde doğanın ortasında olduğunuz hissini, masalsı, düşsel bir ortamda dinlenme duygusunu veriyor. bundan daha özel bir yatak odası az bulunur. Mobilyalarda da az ama öz bir yaklaşımla özgün tercihler yapılmış.
Ahşap panellerin ve lamine camın muhteşem bir detay işçiliğiyle bir araya geldiği ve ilginç geometrisinin ışıkla birlikte tasarlandığını düşününce gerçekten çok alışılmadık bir duş kabiniyle karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Bir mücevher içinde duş alıyormuşsunuz hissi veren bu mekan gerçekten de bu rüya fabrikasının en incelikli ürünlerinden.